Tarihler 5 Ocak 1961’i gösteriyordu. Ülke yeni bir sabaha uyanmış, Bakanlar Kurulu’nun istifa ettiği ve yeni sivil hükümete geçiş sürecinin başlatıldığı ilan edilmişti. Daha sonrasında dönemin önemli dergilerinden AKİŞ, konuyu manşetine taşımış, uzun uzun olaylar zincirinden bahsetmişti.[1] Tabi ülke içerisinde yaşanan sivil yönetime dönüş heyecanı bir yandan da Milli Birlik Komitesi’nin geçiş öncesi çıkartmak istediği kanunlar için baskı yaratmıştı. Bu kanunlardan biri de 05.01.1961 tarihinde kabul edilen 221 sayılı “Amme Hükmi Şahısları veya Müesseseleri Tarafından Fiilen Amme Hizmetlerine Tahsis Edilmiş Gayrimenkuller Hakkında Kanun” idi[2]. Vehbi ERSÜ’nün takdim ettiği şekliyle 221 sayılı Kanun’un amacının Osmanlı Devleti döneminden beridir kullanılan yollar gibi amme hizmetine kullanılan alanların kamulaştırma bedellerinin rayiç bedel üzerinden hesaplanmasının Hazine’ye büyük yükler getireceği, bu sebeple fiilen kullanılan zamanki değerinin esas alınması gerektiği şeklinde açıklanmıştır. Hasan Tahsin ÖNALP’ın detaylandırdığı hususta ise 110 bin km yol olan memleketin 25 bin km kadarının kamulaştırıldığı, kalan kısmı için yüklü tazminat ödemelerinin önüne geçmek için bu adımın atıldığını ifade edilmişti. Ayrıca ÖNALP, milli mücadele döneminden kalan kışlalar ve sair tesislerin de kamulaştırmaya konu olması halinde yüklü bir tazminat ile devletin yükümlülük altına gireceğini ifade edilmişti. Bu sebeplerle İstimlak Kanunu öncesi fiilen el konulmuş taşınmazların re’sen kamulaştırıldığı varsayılmış, hak sahibi kişilerin kamulaştırma talepli başvurularında taşınmazların kullanıldığı tarihteki bedelinin ödenmesinin, bu bedelin güncellenmemesinin, Kanun çıktıktan sonra 2 sene içinde başvurmayanların ise haklarını kaybetmesinin hükme bağlanması talep edilmişti.

Kadri KAPLAN, Muzaffer YURDAKULER ve Mucip ATAKLI kanun maddelerine itirazlarını dile getirmiş, özellikle Mucip ATAKLI çok sert bir şekilde muhalefet etmişti. Mucip ATAKLI’nın tutanaklarda yer alan şu sözleri en net muhalefetini yansıtıyordu: “Fertler de Devlet ve milletin bir parçasıdır. Fert olmayınca millet ve Devlet de olmaz. Bu kanun Anayasaya aykırıdır. Bu kanun buradan çıkarılamaz. Bugünkü para ile dünkü para arasında büyük bir fark vardır. Eğer bu verilirse o zaman müsbet olarak oyumu kullanırım.[3] Tarihe geçen bu sözlerinin ardından çabaları sonuç vermemiş ve 221 sayılı Kanun yürürlüğe girmişti.

Aradan geçen 47 yılın ardından söz konusu Kanun’un ilk 4 maddesinin iptali için başvuran Aksaray Kadastro Mahkemesi (2004/25 Esas) ve Kartal 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (2005/71 Esas) talepleri Anayasa Mahkemesi tarafından değerlendirilmiş, 17.01.2008 tarihinde verdiği kararla yalnızca 3. maddede yer alan “tazminat” kelimesinin Anayasa’ya aykırı olduğuna karar vererek diğer talepleri reddetmiştir. Üyelerden bir kısmının karşı oylarıyla karara itiraz etse de oy çokluğu ile karar kesinleşmiştir.[4]

Kanun’un çıktığı 1961 yılından tam 61 yıl sonra Konya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 221 sayılı Kanun’un Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle yaptığı başvuru incelenerek 21.04.2022 tarih 2021/19 Esas ve 2022/46 Karar sayılı kararla nihayete erdirilmiş ve Kanun Anayasa’ya aykırı bulunarak tümüyle karşı oylar olmasına karşın oy çokluğu ile iptal edilmiştir.[5] Öyle bir kanun olmuştur ki 221 sayılı Kanun, ne onaylandığında, ne de iptali adına yapılan 2 başvuruda oy birliği ile alınan bir karara tabi olmamıştır. Burada tek haklı çıkan kişi Mucip ATAKLI olmuştur. Kendisi gazeteci ve yazar Can ATAKLI’nın amcasıdır aynı zamanda[6]. 1961 yılında haklı olan ama hakkı 61 yıl sonra teslim edilen Mucip ATAKLI, doğru bildiğinden asla geri durmayan ve hakkı yıllar sonra teslim edilen biri olarak büyük bir ders vermiştir aslında.

Bir Anayasa Mahkemesi diyerek geçilemeyecek olaydır bence bu iptal kararı. İnsanın doğruluğuna inandığı düşüncesinin mantıklı ve kabul edilebilir gerekçelerle değiştirilmediği durumlarda koşullar ne olursa olsun sonuna kadar savunması ve haklı olduğunun er ya da geç ortaya çıkmasına dair kanıttır. Aksi bilim ışığında ispat edilemedikçe doğru bildiğiniz yoldan vazgeçmeyin, emin olun bir gün tüm kapılar o yola açılacaktır.

Not: Bu yazıyı hazırlamadan önce Can ATAKLI’ya konuya ilişkin Instagram adresinden mesaj atarak hem durumu izah etmek hem de akrabalık hususunu teyit etmek istedim fakat henüz bir yanıt alamadım. Yanıt aldığım takdirde bu alanı güncelleyeceğim. (Güncelleme Tarihi: 24.08.2022)


[1]  AKİŞ Dergisi 09.01.1961 Tarih 841 Sayı (Erişim Adresi: http://www.inonuvakfi.com/akis/1961_341.pdf)

[2] Milli Birlik Komitesi 1. Dönem 71. Birleşim (Erişim Adresi: https://www5.tbmm.gov.tr/develop/owa/kanunlar_erisim.tutanak_hazirla?v_meclis=&v_donem=&v_yasama_yili=&v_cilt=&v_birlesim=&v_sayfa=&v_anabaslik=KANUNLAR&v_altbaslik=221&v_mv=&v_sb=&v_ozet=&v_kelime=&v_bastarih=&v_bittarih=)

[3] Milli Birlik Komitesi 1. Dönem 5. Cilt 71. Birleşim Sayfa: 45 (Erişim Adresi: https://www5.tbmm.gov.tr/develop/owa/td_v2.goruntule?sayfa_no_ilk=44&sayfa_no_son=48&sayfa_no=45&v_meclis=21&v_donem=1&v_yasama_yili=&v_cilt=5&v_birlesim=071)

[4] Anayasa Mahkemesi 17.01.2008 Tarih 2004/25 Esas 2008/42 Karar sayılı kararı (Erişim Adresi: https://normkararlarbilgibankasi.anayasa.gov.tr/Dosyalar/Kararlar/KararPDF/2008-42-nrm.pdf)

[5] Anayasa Mahkemesi 21.04.2022 Tarih 2021/19 Esas 2022/46 Karar sayılı kararı (Erişim Adresi: https://normkararlarbilgibankasi.anayasa.gov.tr/Dosyalar/Kararlar/KararPDF/2022-46-nrm.pdf)

[6] Ekşi Sözlük – Mucip Ataklı (Erişim Adresi: https://eksisozluk.com/mucip-atakli–4721674)